Mutluluk öznel iyilik algısıdır. Kişiler doğası gereği her olguda bir amaç ve anlam arayışı içerisindedir, mutluluk bireylerin yaşam süresi boyunca sürekli ulaşmak istedikleri pozitif duygu durum halidir. Mutluluk kişinin eylemsel bilişsel duygusal dengede kalması, sosyal dışadönüklük, sorumluluk bilinci gibi karakteristik özelliklerin yanı sıra çevresinde gerçekleştirdiği pozitif geribildirim, mental kontrol sağlama gibi amaç yönelimli davranışları olumlu yönde etkilemektedir.
Mutluluk hissi dört özel beyin kimyasalından gelir: Dopamin, endorfin, oksitosin ve serotonin. Bu mutlu kimyasallar beynin hayatta kalma çabasına yarar sağlamaktadır. Yaşama yönelik ‘’sonsuz mutluluk’’ algısı gerçekçi bir beklenti değildir. Bu doğrultuda beyin dünyayı bu beklenti çerçevesinde görmeye başlar ve mutluluk algısında kısır döngü oluşmasına sebebiyet verir. Beyin ancak ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik adımlar attığında mutlu kimyasallar salgılayabilmektedir.
Dopamin: Zevk ve keyif hislerini sağlayan bir kimyasaldır. Yaşamsal bir ihtiyaç karşılanacağında enerjiyi açığa çıkaran beyindeki sinyaldir. Dopamin yaşam içerisinde ödül arayışında hissedilen heyecanı temsil eder. Yaratıcılık üzerinde önemli bir yere sahiptir.
Endorfin: Belirli uyaranlara, özellikle de korku, stres veya ağrıya yanıt olarak üretilir. Fiziksel acıyla tetiklenir ama gülerken de ağlarken de bir miktar salgılanmaktadır. Kısa bir süre için acıyı baskılar ve görmezden gelir. Zindelik hissi verir.
Oksitosin: Güvende olma duygusunu üretir, bağ kurmakla ve sosyallikle ilişkilidir. Oksitosin salgılarken ne deneyimlersek ona güvenecek şekilde kurgulanırız. Yaşamsal düzen içerisinde genel psikolojik kararlılık sağlayarak strese karşı dengeleyici bir görev üstlenmektedir.
Serotonin: Saygı görme duygusu üretir ve gururla ilişkilidir. Çatışma durumlarından kaçınma ve sosyal üstünlük arayışı sağlamaktadır. Beynin duygusal yüklü alanlarını olumlu bir şekilde işlenmesine yardımcı olur. Ruh halimizi düzenleyen ve dengeleyen olumlu bir etkendir. Bireyin sahip olduğu potansiyeli verimli kullanmasını sağlamaktadır.
Beyin hayatta kalma mücadelesi içerisinde deneyimlemeye devam edecek ve farklı yollar arayacak; yeterince ödül (dopamin), yeterince güvenlik (endorfin), yeterince sosyal destek (oksitosin) ve yeterince saygı (serotonin). En fazlasını aramak sonsuzluk algısı içerisinde kaybolmamıza ve “mutsuzlukta” takılı kalmamıza neden olacaktır.